Alışveriş Büyücüsü Dido. Sizin için seçtiklerim ve kendi kozmetik favorilerim burada!
29 Aralık 2016 Perşembe
25 Aralık 2016 Pazar
23 Aralık 2016 Cuma
22 Aralık 2016 Perşembe
21 Aralık 2016 Çarşamba
18 Aralık 2016 Pazar
17 Aralık 2016 Cumartesi
16 Aralık 2016 Cuma
15 Aralık 2016 Perşembe
14 Aralık 2016 Çarşamba
13 Aralık 2016 Salı
11 Aralık 2016 Pazar
10 Aralık 2016 Cumartesi
9 Aralık 2016 Cuma
4 Aralık 2016 Pazar
3 Aralık 2016 Cumartesi
2 Aralık 2016 Cuma
1 Aralık 2016 Perşembe
24 Kasım 2016 Perşembe
21 Kasım 2016 Pazartesi
15 Kasım 2016 Salı
12 Kasım 2016 Cumartesi
10 Kasım 2016 Perşembe
8 Kasım 2016 Salı
7 Kasım 2016 Pazartesi
6 Kasım 2016 Pazar
5 Kasım 2016 Cumartesi
3 Kasım 2016 Perşembe
2 Kasım 2016 Çarşamba
1 Kasım 2016 Salı
31 Ekim 2016 Pazartesi
30 Ekim 2016 Pazar
29 Ekim 2016 Cumartesi
27 Ekim 2016 Perşembe
25 Ekim 2016 Salı
24 Ekim 2016 Pazartesi
22 Ekim 2016 Cumartesi
16 Ekim 2016 Pazar
13 Ekim 2016 Perşembe
12 Ekim 2016 Çarşamba
11 Ekim 2016 Salı
10 Ekim 2016 Pazartesi
8 Ekim 2016 Cumartesi
7 Ekim 2016 Cuma
6 Ekim 2016 Perşembe
5 Ekim 2016 Çarşamba
4 Ekim 2016 Salı
3 Ekim 2016 Pazartesi
2 Ekim 2016 Pazar
21 Ocak 2016 Perşembe
Loccitane Angelica Eksfoliasyon Jeli (Peeling)
Merhaba!
Cilt bakımı
benim için önemli bir konu. Hemen hemen her gün makyaj yaptığım ve cildim
oldukça yağlı olduğu için gece ve gündüz cildimi mutlaka temizlerim. Makyaj
yapmadığım günlerde de bu rutini sürdürürüm. Çünkü cildimiz bütün gün her türlü
kirli havaya, toza, bakteriye maruz kalıyor ve ben sadece su ile bu kirleri
cildimden arındırabileceğimi düşünmüyorum.
Cilt bakım
ürünlerimi genellikle belli aralıklarla değiştiriyorum. Memnun kalsam bile. Çünkü
cildime ilk anda iyi gelen herhangi bir ürün zamanla ilk andaki etkisini
kaybediyor. Sanırım ki cildim alışıyor ya da ben alışıyor ve ilk andaki etkiyi
göremediğimi düşünmeye başlıyorum. Her ikisi de olabilir. Yani uzun lafın
kısası sevdiğim ürünleri tekrar alıyorum ancak üst üste değil de belli
aralıklarla. Cilt bakımı ürünlerimi başka bir yazda daha uzun anlatmayı
düşünüyorum zaten.
Bugün
sizlere memnun kalmadığım bir cilt bakım ürününden bahsedeceğim. Peelingler
benim için olmazsa olmaz ürünlerden biri. Gerçi şu sıralar Beautypedia’yı
okudukça bu fikrimi de sorgulamaya başladım. Bilmeyenler için Beautypedia,
Paula Begoun’un her türlü kozmetik ürünü içerikleri açısından değerlendirdiği
ve yorumladığı bir internet sitesi. Bu sitenin yanı sıra cilt bakımı ve
kozmetik ürünlerin ne kadarının kandırmacadan ibaret olduğunu, içeriklerde
nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattığı kitapları da mevcut. Bu internet
sitesi ve kitapların hepsi İngilizce. Eğer İngilizceniz yeterli ise okumanızı
şiddetle tavsiye ederim. Eğer İngilizceniz yeterli gelmiyorsa bana mail atarak
yardım isteyebilirseniz, incelediğiniz ürünlerin yorumlarını sizin için tercüme
etmeye çalışırım
Neyse,
birazcık uzattım ama özet olarak Beautypedia’ya göre aslında kullandığımız
tanecikli peelinglerin cildimize hiçbir faydası yok. Ölü deriyi atma konusunda
faydalı olmuyorlar aksine bakterilerin ve dolayısı ile sivilcelerin yüzümüze
yayılmasını kolaylaştırıyorlar. Beautypedia’da önerilen şey Glikolik Asitli
peeling çözeltilerinin kullanılarak cildi kimyasal olarak soymak. Bu konuyu da
ayrıntılı bir şekilde konuşuruz sonra.
Evet
ben her ne kadar bu bilgileri okumuş ve biliyor olsam da yine de psikolojik
olarak tanecikli peelinglerden vazgeçemiyorum! İnce taneciklerin yüzüme verdiği
masaj ve rahatlatma hissi hoşuma gidiyor. Ama açıkçası hiçbir peelingden de
ultra bir fayda görmedim.
Yaklaşık
6 ay kadar önce peeling arayışlarındayken Loccitane mağazasına girdim ve
Anjelika Peelingi satın aldım. Şu an bu ürünü tamamen bitirmiş durumdayım. Bu
blog postunun fotoğrafları çekildikten sonra kendisi direkt çöp kutusuna
gidececek.
Dediğim
gibi ben bu peelingi yaklaşık altı ay önce satın aldım ve ilk bir kaç
kullanımda sevmediğime kanaat getirmiştim ama ürünleri çok ekstra bir
rahatsızlık hissetmediğim sürece kullanıp bitirmek gibi bir huyum olduğu için
sonuna kadar kullandım ve sizin için yorumlarımı paylaştım. Şu an Garnierin
Makyaj temizleme suyunun yanında hediye gelen ufak boy bir peelingini
kullanıyorum. Muhtemelen o bitince Kiehlsın çok ince tanecikli peelingine bir
şans vereceğim. Ya da Clarins de olabilir tam karar veremedim.
Şu
an Loccitane’ın bu peelingi tam 95 tl’ye mağazalarda satılıyor. Ben bir daha
kesinlikle satın almayı düşünmüyorum.
Sevgiler
Shopping
Wizard
Golden Rose Velvet Matte Serisi 23 Numara Bordo Mat Ruj
Yeniden
Merhaba!
Golden
Rose’un çıkarmış olduğu Velvet Matte serisini duymayan kalmadı sanıyorum ki. Bu
popüler rujlar hakkında ben de iki çift söz söylemek istedim. Ben de bu
rujların 02 ve 23 numaralı olanları var. Bugün sizlere koyu bir bordo rengi
olan 23 numaradan bahsedeceğim.
Ben
bu ruju Marsala renginin en popüler olduğu zamanlarda mat ve koyu bir bordo ruj
ararken Golden Rose standındaki satıcının tavsiyesi üzerine tesadüf eseri
aldım. Bu ruju aldığım zaman bu kadar popüler olabilecekleri aklıma hiç
gelmemişti :)
23
numaralı renk pembe alt tonlu bir bordo. Kahve alt tonu içermiyor. Tam olarak
mat yapılı bir bitişi var. Dudağa sürerken ekstra bir zorluk yaratmıyor ancak
her koyu renk ruju sürerken gösterilen dikkati istiyor. Ben bazen dudak kalemi
ile bazen ise dudak kalemi olmadan dikkatlice sürerek uygulayabiliyorum. Dudak
kenarlarına akma yapmıyor ve oldukça kalıcı. Sabah sürdüğüm ruju dudağımda 3-4
saat rahatlıkla kalıyor. Yemek yersem üzerinden hafifçe tazeleyip güne devam
edebiliyorum.
Pek
çok blogda bu Velvet Matte Serisi MAC’in
mat rujlarına muadil olarak gösteriliyor. Ancak ben bu parçalı görünümü
dolayısı ile bu görüşe katılmıyorum. Bence uygun fiyatlı ürünler içinde MAC mat
seriye en yakın olanı ama tam olarak bir muadil ürün değil.
Bu
ufak kusuru saymazsak bence Türkiye’de alınabilecek, kolay ulaşılabilecek,
uygun fiyatlı mat rujlar arasında kesinlikle en iyisi. Ben çok severek
kullanıyrum ve mat ruj seven herkesin de oldukça seveceğine eminim.
Bir
sonraki yazıda görüşmek üzere mat ruj sevenler!
Shopping
Wizard
17 Ocak 2016 Pazar
Denedim - 'Pro Nail Express Manikür Seti - 9 dk'da Keratinli Manikür Mucizesi'
Tırnaklarının her daim mükemmel görünmesini hangi kadın istemez ki? Kozmetik sektöründeki diğer her alan gibi tırnak bakımı markaları da biribirinden farklı yüzlerce ürün çeşidiyle biz kadınlara bakımlı tırnaklar vaadediyor.
Düzenli olarak maniküre ve pediküre gitmek düşünüldüğü kadar da kolay bir şey değil. Maddi olarak bütçede ufak bir çöküntü yaratabilir. Hijyenik açıdan akıllarda soru işaretleri bırakabilir. Ve de çok kıymetli olan zamanımızın bir bölümünü kuaförde geçirmemize sebep verebilir. Peki ne yapacağız?
Ben kendi adıma kuaförlerde yapılan 'klasik' manikür ve pedikürden pek hoşlanmıyorum. Tırnak etlerinin dipten kesilmesi benim çok hoşuma gitmiyor ve kesinlikle tırnak etlerimi daha da sertleştirdiğini farkediyorum. Bu yüzden ben genellikle evde kendim Sally Hansen Instant Cuticle Remover ile aşk yaşıyor ve manikürümü basitçe hallediyorum. Benim için de gayet yeterli oluyor.
Geçen gün markette alışveriş yaparken bu manikür seti dikkatimi çekti ve denemek için satın aldım.
Ürün ufak, yassı bir plastik pakette satılıyor. Paketi açtığımızda içinden çıkanlar şu şekilde:
Bir adet kağıt havlu (oldukça kalın ve sağlam) , bir çift keratinli eldiven, bir adet kağıt törpü ve bir adet portakal çubuğu.
Ürünün açıklama kısmında eldivenleri elinize geçirdikten sonra havluya sararak 7 dk beklemeniz gerektiği belirtilmiş. Ben havluya sarma kısmını atlayarak 10 dk kadar tuttum ellerimde. Bu sırada herhangi birşey yapabilirsiniz, eldivenlerin dış kısımları tamamen kuru ve hiçbiryere bulaşma olasılıkları yok. Ben bilgisayarda yazı yazdım mesela.
Eldivenler oldukça ince. Saç boyalarının yanında gelen ince, poşet eldivenler gibi. Ancak içlerinde oldukça yoğun miktarda keratinli bir krem var. Bütün parmaklarınızı, tırnak diplerinizi kaplıyor ve ek olarak da inanılmaz güzel kokuyor. Yakın görüntüsü şu şekilde:
Eldiveni yeterli süre elinizde beklettikten sonra eldivenin parmak uçlarını kesmeniz ve eldivenin kalan kısmı halen elinizdeyken portakal çubuğu ile tırnak etlerinizi ittirmeniz, grekli yerleri de tırnak pensi ile kesmeniz önerilmiş. Ben de aynen o şekilde yaptım. Tırnak etlerim oldukça yumuşamıştı rahatlıkla çubuk ile ittirdim. Ancak elimde eldivenler varken pens ile kesme kısmı biraz zor oldu. O yüzden ben bu kısmı eldivenleri çıkardıktan sonra yaptım.
Eldivenler ters yüz ederek çıkarılıyor ve içindeki bütün kremi elinize sürüyorsunuz. Uyarmalıyım ki oldukça fazla bir kremden bahsediyoruz. Yani ellerinizin bu keratinli karışımı emmesi için 10 dakika kadar beklemelisiniz. Ben o kadar sabırlı olmadığım için yaklaşık 5 dakika sonra ellerimde kalan kremleri ayaklarıma sürerek süreyi kısalttım :)
Krem tamamen emilince pens ile kesmek istediğim yerleri tekrar gözden geçirdim ve Voila! Manikürüm tamamlandı.
Peki üründen ne kadar memnun kaldım?
Evet manikürümü pratikleştirmesinden, ellerime verdiği yumuşaklıktan, muhteşem kokusundan çok hoşlandım. Ancak benim için olmazsa olmaz bir manikür seti değil. İşlev olarak Sally Hansen Instant Cuticle Remover ile aynı işi görüyor.
Ama eğer Sally Hansen türü bir ürününüz yoksa bu manikür eldivenleri kurtarıcınız olabilir. Çünkü tırnakları suda bekletmekten çok daha pratik ve çok daha zevkli! Kış aylarında ultra koruyan ellere sahipseniz bu seti ayda bir-iki defa maske olarak da kullanabilirsiniz. Faydasını göreceğinize eminim.
Ben bu ürünü manikür yapmaktan ziyade kendimi şımartmak istediğim spa günlerimde kullanmayı düşünüyorum. Yüzüme bir kil maskesi, ayaklarımda parafinli çoraplarım, ellerimde keratinli eldivenler...Sonuçta yumuş yumuş mis kokan eller :)
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın!
Shopping Wizard
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)